بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ ١٥

(Onlar) cevherlerle örülmüş tahtlar üzerindedirler,

– Hasan Basri Çantay

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar) lar olacak.

– Hasan Basri Çantay

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Ebedî (taze) lige mazhar edilmiş evlâdlar (hizmet için) etraflarında dolanırlar,

– Hasan Basri Çantay

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ ١٨

«Maîn» (kaynağın) dan (dolu) büyük kablarla, ibriklerle ve kadehlerle.

– Hasan Basri Çantay

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ ١٩

Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacaklar) gibi akılları da giderilmez.

– Hasan Basri Çantay

وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ ٢٠

Beğeneceklerinden (türlü) meyve (ler),

– Hasan Basri Çantay

وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ ٢١

İştahlanacaklarından kuş et (ler) i ile (etraflarında dolanırlar).

– Hasan Basri Çantay

وَحُورٌ عِينٞ ٢٢

(Orada) şahin gözlü huurîler de (vardır),

– Hasan Basri Çantay

كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ ٢٣

saklı inci timsâlleri gibi.

– Hasan Basri Çantay

جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ٢٤

(Bunlar mukarreblerin) işledikleri iyi amel (ve hareket) lere bir mükâfat olarak (yapılır).

– Hasan Basri Çantay

لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا ٢٥

Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu